6 Şubat 2013 Çarşamba

sonbahar / özcan alper

“biliyormusun, sen şimdiki zamanda yaşamıyor sanki, rus romanlarından kaçmış gibisin… yusuf, ne düşünüyorum biliyor musun, keşke her şeyi geride bırakıp uzun bir yolculuga çıkabilseydik seninle”


sonbahar, yönetmen özcan arslan’ın ilk uzun metrajlı, bol ödüllü filmi. ülke gerçeklerine dair mesaj kaygısını seyircinin gözüne parmağını sokmadan dile getiren, derdi olan film. 90 lı yılları arka planına alarak bir dönemin acımasızlığını ve gerçekliğini ele alan filmde, yakın tarih sağlam bir sinema duruşu, son derece tutarlı ve ölçülü bir politik bakış açısı ile eleştirel bir süzgeçten geçiriliyor.

ölüm orucunda iken hayata dönüş operasyonları ile hayatları zindana dönen mahkûmlardan yusuf, sağlık sebepleri nedeni ile tahliye edilir. “bari burada değil de dışarıda ölsün” mantığıdır yusuf’u tahliye eden neden. 10 yıl sonra cezaevinden çıkıp geldiği doğu karadeniz’deki köyünde bir tek yaşlı ve hasta annesi ile karşılaşan yusuf, ömrünün sonbaharını geçirmek üzere annesinin kollarına sığınır. karadeniz’in bu uzak dağ köyünde yusuf bir tek çocukluk arkadaşı mikail ile görüşmektedir. sonbaharın kendini yavaş yavaş kışa teslim ettiği günlerde, yusuf mikail ile gittiği bir meyhanede fahişelik yapan genç ve güzel gürcü kızı eka ile karşılaşır. farklı dünyalardan gelen bu iki insanın birlikteliği için ne zaman ne de koşullar uygundur. yine de yusuf için “aşk” son bir kez hayata tutunma ve kendi yalnızlığından sıyrılma çabasına dönüşür. eka içinse yusuf  içine kapanık, farklı biridir.



yusuf idealleri uğruna hayatının en güzel 10 yılını hapiste geçirmiştir. eka ise sosyalizm ve özgürlük söyleminden modern köleliğe, fahişeliğe geçiş yapmıştır. 4 yaşında kızından başka bir şeyi yoktur. “yusuf, keşke her şeyi geride bırakıp uzun bir yolculuğa çıkabilseydik senle” der eka. yusuf hiç konuşmaz. karadeniz’in hırçın dalgalarını izler. ciğerleri iflas etmiştir. eka’nın gittiği gün, karadeniz’in hırçınlığını bastıracak hırçınlıkla bağırır. yusuf’un solgun ve kederli yüzü, her şeye kayıtsız davranışları, cezaevinden kalan travmanın izleridir. geçmişine dair polis kamerası görüntüleri dışında bir görüntü yok gibidir yusuf’un zihninde.

yusuf’un son tutunduğu eka ülkesine döner. artık ne mikail ile rakı sofraları, ne de beraber yaylaya çıktıkları gün karların üzerine sırtüstü uzanarak bütün acılarını unutmak istemesi, yusuf’un en son baharının gurubuna engel olamayacaktır.