insanlar.
binlerce hayatın sonunu gördüm.
genci, yaşlısı.
her biri gerçekliğinden emindi.
duyumsal tecrübelerinin oluşturduğu
amacı ve anlamı olan özel bireyler.
biyolojik bir kukladan fazlası
olduklarına o kadar emindiler ki.
gerçek er ya da geç ortaya çıkar
ve herkes görür.
ipler kesildiğinde
herkes aşağı düşer.
***
ve orman hakkındaki konuşmalarını hatırlattı.
benim o gün orada ne olduğu hakkında konuşmam sizin bir işinize yaramayacak.
bu.
bahsettiğim şey bu.
zaman, ölüm ve beyhudelik hakkında konuştuğumda bahsettiğim şey...
...tam olarak da bu.
bu işin başında daha büyük fikirler var.
çoğunlukla, toplum olarak bizim ortak ilüzyonlarımız bunlar.
aralıksız 14 saat cesetlere baktığınızda düşündüğünüz şeyler bunlar oluyor.
böyle bir şey yaptın mı hiç?
gözlerinin içine bakarsınız, resimde olsalar bile.
ölü ya da canlı olmaları fark etmez.
yine de okuyabilirsiniz.
ve ne görürsünüz
biliyor musunuz?
ilk başta değil, ama
tam orada son anlarında.
aşikâr bir rahatlama.
çünkü korkuyorlardı.
ama şimdi ilk defa gördüler...
...her şeyi bırakmanın
ne kadar kolay olduğunu.
ve gördüler o son nanosaniyede.
ne olduklarını gördüler.
sen, kendin, bu büyük drama
hiçbir zaman...
...küstahlık ve aptal arzulardan ibaret
geçici bir çözümden başka bir şey değildi.
ve öylece bırakıp gidebiliyorsun...
...hayatına o kadar da sıkı sıkıya
tutunmak gerekmediğini görerek.
fark ediyorsun ki...
...tüm hayatınız, sevginiz,
nefretiniz, hatıralarınız, acılarınız...
...hepsi aynı şeydi.
hepsi bir rüyaydı.
kilitli bir odada sakladığınız rüya.
insan olduğuna dair bir rüya.
ve birçok rüyada olduğu gibi...
...bunun da sonunda bir canavar var.