hayatın hiçliği ve acılara dair
(arthur schopenhauer)
...geçmişi geri gelmeyen, geleceği
belirsiz, gri bir bulut yaşadığımız an.
...acıyı, korkuyu, endişeyi
hissederiz. fakat acısızlığı, korkusuzluğu, endişesizliği hissedemeyiz.
...acı: anlık sevincin tersi.
istemsizce.
...sağlığı, gençliği, özgürlüğü…
hayatın 3 iyisini sahip olduğumuzda bile içselleştiremeyiz. canımız sıkıldığı
anı içselleştirebiliriz, neşeyi değil.
...varoluşumuz, mutluluk duygusunun
en az hissedildiği an mutluluk verir.
...büyük bir mutluluğun hatırlattığı
yegane şey ardından gelen mutsuzluk yığınıdır.
...hayat boyu karşılaşılan olumlu ve
olumsuz şeylerin bilançosu çıkarıldığında iyilik mi çok kötülük mü
anlaşılacaktır.
...bin iyilik, bir kötülük değerinde
bile değildir. çünkü binlerce kişinin mutluluk içerisinde yaşaması bile, bir
kişinin işkence sırasında duyduğu acıyı yok edecek kadar büyük bir haz
değildir.
...bugün ki neşen, geçmişteki
acıları zerre dindiremez ve kötülüğün sadece var olması yeterlidir.
...çevremizdeki her şey
cehennemdeymişçesine kükürt kokmakta. herşeyde bir eksiklik var. hoş olan, hoş
olmayan her ne varsa. her zevk eksiktir, yarımdır. her eğlence rahatsızlığı da
beraberinde getirir. her rahatlama, sıkıntılarını kendiliğinden çağırır.
...gerçek kötülüğün nedeni, insan
denilen varlığın kendisidir.
insan insanın kurdudur (platon) insan insanın şeytanıdır (dante) insan ne ki temiz olsun (kosmos) insan yaratılmışların en şereflisi olarak yaratıldı ve (tin süresi) insan yumuşak tuylu kedi gibidir (eskilerin sözü)
… ve insan varoluşu itibariyle şeytan olmaya yatkındır. genel olarak adaletsizlik, insafsızlık, kötülük asıldır. bu nedenle yasalara ve devlete ihtiyaç duyulur.
insan insanın kurdudur (platon) insan insanın şeytanıdır (dante) insan ne ki temiz olsun (kosmos) insan yaratılmışların en şereflisi olarak yaratıldı ve (tin süresi) insan yumuşak tuylu kedi gibidir (eskilerin sözü)
… ve insan varoluşu itibariyle şeytan olmaya yatkındır. genel olarak adaletsizlik, insafsızlık, kötülük asıldır. bu nedenle yasalara ve devlete ihtiyaç duyulur.
...gerçek anlamda insanı mutlu
edebilecek hiçbir şey yoktur. denilebilir ki, mutlu olanların en mutlu olduğu
an uyuduğu andır ve mutsuz olanların en mutsuz olduğu an ise uyandıkları andır.
...insanlar mutsuz olduklarından
dolayı, başka insanların mutlu olmalarına katlanamamaktadırlar. mutlu olan ise
kendi neşesi ile tüm dünyanın neşelenmesini ister.
...eğer hayat kâle alınır ve hiçliğe
tercih edilebilecek bir şey olsaydı, zaman hayattan çıkış kapısı bu denli korkunç
bekçiler olan ölüm ve ölüm korkusu tarafından tutulamazdı. kim katlanabilir
ölmeye ve yaşamaya.
...var olmak ve yaşama isteği hayata
dair kör bir istektir. varoluşun belirli bir anlamı yoktur.
iyimserliğe ihtiyaç duyulur fakat
ardından çığlık atılarak tanık olunur sefalete.
...mutlu bir çığlığı ikiyüzlü
olmayanlar atamaz. iyimserlik, yaşama isteğinin hatalı bir telaffuzu olmaktan
öte bir şey değildir.
...trokyalılar bebeği ağıtlarla
karşılar, ölüleri sevinçle gönderirler. meksikalılar yeni doğan çocuğa “oğlum sen
sabretmek için doğdun. öyleyse sabret, acık çek ve sus” derler. (incil’de eyüp
peygamberin babasının evinde doğan çocuğa yas tutulur)