30 Ocak 2022 Pazar

ikaros'un sayıklamaları / m.t.



sonuçlar her zaman hikayelerden daha önemlidir.
çok hayati kararlar vereceği zamanlarda hep bu dağ evine kaçardı. alp dağlarının bilinmeyen derinliklerinde yıllar öncesinde bir kaşif tarafından keşfedilen bu yeri hiç kimseler bilmezdi. burayı ziyaret ettiği ilk gün heyecandan bir süre konuşamamış, kendisini bıraktığı bu güzelliklerden uzun süre sonra uyanınca da buraya hemen bir dağ evi yapılması emrini vermişti. daha sonraları kâşifin planını çizdiği gezi patikaları dağ evinin etrafına inşa edilmişti. evden çıkıp patikayı takip edip büyük bir yay çizerek dereleri, tepeleri ve dahi bin bir renkli güzellikleri aşıp eve geri dönebilirdiniz. bu çapta bir tur yaklaşık 6 saat kadar sürer ve eve dönüldüğünde turu yapanlar yeniden doğmuş gibi mutlu ve zinde olurlardı.
1939 yılı yaz ayının son günlerinde yeniden bu dağ evine yolu düşmüştü. vermesi gereken bir karar vardı ve bu karar birçokları için hayati olabilirdi. sabah erken saatlerde evden ayrılacağını ve patikada yapacağı gezinti sonucunda kafası rahatlamış bir şekilde kararını vereceğini etrafındakilere iletti.
önceki yüksek tempoda başladığı yürüyüşü ufak bir şelalenin ufacık bir dereye dönüştüğü bir noktada durdu. ufacık şelalenin düştüğü yerde oluşan oyukta kıpır kıpır kıpırdanan birkaç büyüleyici renge sahip balık onu adeta yere çiviledi. hayatında ilk defa şahit olduğu bu balık türü ve üzerlerindeki tanımsız renkler başını döndürdü. oyuğun üzerine hafiften eğilmiş, yeşilin en koyu tonlarına sahip bir çam ağacının kanatlarında gördüğü bir garip kuşun mırıldandığı şark onu çocukluğuna götürdü. aynen güzel annesinin o uyusun diye arada bir söylediği ninni gibiydi adeta. kuşun hafifçe kıpırdayışı sonrası dalgalanan ağaçtan enfes bir koku yayıldı etrafa. bu müthiş koku tanımlanmayacak bir baş dönmesi yaptı onda ve sonrasındaki derin sessizliği bir hafif rüzgar fısıltısı bozdu. rüzgar adamın üzerinde hafifçe bir reverans sonrası salıverdi kendisi ovaya. sapsarı papatyanın başını okşadı nazikçe, papatyalar kaldırdı başını teşekkür edercesine. ve belki de yağmur dilendiler bu cömert rüzgardan. rüzgar yükselip tutuverdi kar beyazı bir bulutun bacaklarından. bulut rahmet olup yağmaya başladı papatyaların üzerine. ve usul usul kayboldu sessizce. ta ki o zaman fark etti adam, bulutun arkasında takılıp ta dağ evine kadar geldiğini. yaşamın verdiği bu heyecan onu müthiş rahatlatmış ve alması gereken kararı çoktan vermişti.
adolf hitler hızlıca girdiği dağ evindeki çalışma odasına derhal telgraf çekmesini emretti. almanya bir sonraki günün sabahın polonya’yı işgal etme kararı almıştı. 1 eylül 1939 sabahı saat 04.45’de almanya’nın polonya’yı işgali ile 4 sene sürecek ve 72 milyon cana mal olacak ikinci dünya savaşı başlamıştı.

• kesin olan tek şey kesin bir şeyin olmaması. bu sebepledir ki insanın kendisini arada bir belirsizliğin kucağına bırakması gerekir. hayatın en güzel bölümleri bazen başlıksız ve o bölüme çok çok sonraları anlamlı bir başlık bulabilirsiniz.

•  "bütün sorunlarımızı, bizzat kaynağı olan beyinlerimizle çözmeye çalıştığımız için var zaten 'umut' "

•  kimine öğretilen, kimine ezberletilen ve kimine ise tattırılan korkular her yanımızda. daha çok köleleşerek daha da özgürleşeceğimizi düşündüğümüz bir dünyada yaşıyoruz artık.

•  beni korkutan karanlıkta bir şey görememek değil, karanlığın kendisini görememekti.

•  insan evladı egosu şişirilip akıl ve zekası söndürülmüş ilkel bir varlıktır.

•  çocuk, başta sadece rüya vardı, uyuyordu bütün evren, insan da… fakat doyumsuzdu insan evladı, gerçeklik talep etti, uykudan uyanıp medeniyet kurmak istedi. dinlerin yasak meyve ile metaforlaştırdıkları durumdu bu. talep düzen kurucu tarafından kabul edildi ve iyi niyet göstergesi olarak evren insanoğluna hediye edildi. insanoğlu tabiata karşı dayanıklı olup hayat kalabilmesi için “hırs” ve birbirlerini sürekli sevebilsinler diye “aşk” yüklendi. öne sürülen tek şart, verien sürede medeniyetin kurulmaması durumunda dünyaya geri dönmekti. insan evladı medeniyet inşa etmek yerine kendisine bahşedilen hırsı vahşileştirdi, aşkı güce peşkeş çekti. verilen süre insan evladına göre binlerce yıl olsa da bahsedilen düzeyde anlıktı, hızlıca doldu ve rüyaya geri çağrılıyoruz. rüyadan gerçekliğe geçiş sancılı bir süreçti, gerçeklikte kalabilmek daha sancılı, gerçeklikten rüyaya dönmek ise en sancılısı… çevremizde gördüğümüz bütün problemlerin ana kaynağı gerçekliğin silikleşmeye başladığı ilk nesil olmamız. ve yine son zamanlarda meydana gelen olaylarda sebep sonuç ilişkisinin tamamen ortadan kalkıp olayların alabildiğine anlamsızlaşması da uykuya dalmak üzere olduğumuz sırada gördüğümüz anlamsız yarı uyanık rüyalardan ibaret… zavallı. dön artık uykuna

•  yapay zeka kurgusu, akıllı makinelerin insanların işlerini ellerinden alması demek değildir. yapay zeka kurgusu bu akıllı makinelerin dünyanın yönetimine geçmesi demek de değildir.

•   yapay zeka kurgusunun karşılığının aslında gerçekteki ‘siz’in bizzat sanal ortamdaki ‘siz’ tarafından yönetilmek olduğunu anladığımızda takvimler 2030’ları gösterecek.

•  gelecek bütün pazarlama stratejilerinin, siyasal hamlelerin, gelecek tahminlerinin, kitle psikolojisi deneylerinin, bilinçaltı yönlendirmelerininin... üzerine oturacağı platform yapay zeka’nın üzerinde yükseleceği ‘big data’ olacak. iyi yönlendirmesi durumunda bizlere daha iyi bir dünya vaad edecek olan bu tarzdan bir kurgu kötü yönlendirmesi durumunda atom bombasının etkisinin kat be kat aşacak ir kuvvet.

•  … iplerin sıkılığı zaman denilen akışın en son noktasında bütün dünya insanlarını tek vücut yapacaktır. diğer bir tabirle zamanın sonunda bütün insanlar birbirlerinin kopyası varlıklara dönüşeceklerdir. hayatlar sıradanlaşacak ve basitleşecektir.