
bir insan kendini napolyon sanıp bundan da mutluluk duyabiliyorsa, onu sözde tedavi edip mutsuz kılmak doğru mu?" "sırf çoğunluğun normallik anlayışına ters düşüyor diye birine deli yaftası yapıştırıp onu bir tımarhaneye kilitlemek insanlık dışı değil mi?" "neden insanları değiştirmektense insanlara dünyayı değiştirecek gücü vermeyi denemiyorsunuz?" "ya deliler haklıysa!" "delilere özgürlük!" "ve en sinir bozucusu da bana normalin tanımını yapabilir misiniz?" sorusuydu elbette. daha da ileri gidip kendisini şizofren ilan eden sanatçı bozuntuları bile vardı. tüm ruh hastaları dostoyevski, lincoln, van gogh ya da mayakovski ve tüm ruh hekimleri de bu kokuşmuş toplum düzenini korumak için onları kilit altında tutmaya çalışan gaddar gardiyanlardı.
"insanın, gerçeğine katlanamadığı bir hayata dişiyle tırnağıyla sarılması iğrenç değil de nedir?"
"bir insan kendini napolyon sanıp bundan da mutluluk duyabiliyorsa, onu sözde tedavi edip mutsuz kılmak doğru mu?" "sırf çoğunluğun normallik anlayışına ters düşüyor diye birine deli yaftası yapıştırıp onu bir tımarhaneye kilitlemek insanlık dışı değil mi?" "neden insanları değiştirmektense insanlara dünyayı değiştirecek gücü vermeyi denemiyorsunuz?" "ya deliler haklıysa!" "delilere özgürlük!" "ve en sinir bozucusu da bana normalin tanımını yapabilir misiniz?" sorusuydu elbette. daha da ileri gidip kendisini şizofren ilan eden sanatçı bozuntuları bile vardı. tüm ruh hastaları dostoyevski, lincoln, van gogh ya da mayakovski ve tüm ruh hekimleri de bu kokuşmuş toplum düzenini korumak için onları kilit altında tutmaya çalışan gaddar gardiyanlardı.
"siz yapan değil, olan bir insana benziyorsunuz. ve inanın, bu çok önemli bir niteliktir."
"ve lütfen bu kez tımarhaneden çıkmak için doktorunu ruh hastası olmadığına ikna etmek zorundaki bir insanın hassasiyetiyle anlatın her şeyi."
"ben ilişkilerime karşımdakine tam bir güven duyarak başlamayı tercih ederim. karşımdaki güvenilmez biri olduğunu gösterene kadar da böyle devam ederim. her seferinde hayal kırıklığına uğramışsam da ahlâken bunun böyle olması gerektiğine inanıyorum."
"belki de insan korktuğu için kaçmıyor, kaçtığı için korkuyor" diyen william james değil miydi?
yirmi beş yıllık öğretim üyesi profesör olcayto fişek sınıfa girdiğinde, mesleğe ilk başladığı günkü inançlarının hiç değişmediğini fark etti: öğrencilerinin hepsi gerizekalıydı.
öncelikle şunu bilmelisiniz ki, düşleriniz ancak ve ancak onlara inanacak kadar güçlüyseniz gerçekleşir.